5 Nisan 2012 Perşembe

TİYATRO AFİŞLERİ


TİYATRO AFİŞLERİ








Afişler, tasarım ve sanat kaygısının eşit ağırlıkta olduğu grafik ürünlerdir. Kübizim, Dışavurumculuk, Art Nouveau, Art Deco, Bauhaus, Uluslararası Tipografik Stil gibi modern sanat ve tasarım akımlarının çağdaş Afiş dilinin gelişiminde büyük etkisi olmuştur.
1798’de Alois Senefelder’in taş baskı tekniğini buluşundan sonra geliştirilen renkli taş baskı teknikleri,afişin sanatsal bir yapı kazanmasında önemli bir rol oynamıştır.Çağdaş afiş tasarımının ilk temsilcileri; Jules Cheret ve Henri de Touleouse-Laurrec’dir. 20. yy.ın önemli afiş sanatçıları arasında; Alphonse Mucha, El Lissitzky, Laszlo Moholy-Nagy, Josef Müler-Brockmann, Herbert Matter, Henry Tomaszewski, Jan Lenika, Saul Bass ve Milton Glaser’i saymak mümkündür.
Büyük boyutlu dış mekan afişleri, duvar yüzeylerine ve ilan panolarına asılır. İç mekan afişleri ise lobi, salon ve koridorlarda kullanılmak üzere daha küçük boyutlarda hazırlanır. Dış mekan afişlerinin izlenme süresi kısadır. Buna karşın iç mekan afişleri daha uzun süre incelenbilir. Afişin izlenme süresi tasarım,tasarım sürecinde dikkate alınması gereken bir kriterdir.

Afişler üç ana gruba ayrılır:
Reklam Afişleri: Bir ürün ya da hizmeti tanıtan afilşlerdir. Beş sektörde yaygın olarak kullanılır.
-Moda
-Endüstri
-Kurumsal reklamcılık
-Gıda
-Tuzim
Kültürel Afişler: Festival, seminer, sempozyum, balo, konser, sinema, tiyatro, sergi ve spor gibi kültürel etkinlikleri tanıtan afişler bu gruba girer.

Sosyal Afişler: Sağlık ,ulaşım,sivil savunma,trafik çevre gibi konularda eğitici ve uyarıcı nitelikteki afişlerin yanısıra, politik bir düşünceyi ya da siyasi bir partiyi tanıtan afişler ise sosyal afişler grubunda yer alır .


AFİŞ TASARIMINDA DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

Mesaj:
Tasarımcı; afiş aracılığıyla vereceği mesajı açıklığa kavuşturmalıdır, verilmek istenen bilgiyi mümkün olduğunca dolaysız bir biçimde aktaracak görsel bir sistem olşturmalıdır.

Mesaj-İmge Bütünlüğü:
Tasarıma temel oluşturan düşüncenin fotograf yoluyla mı, illustrasyonla mı, yoksa salt tipografi ile mi daha etkili bir biçimde vurgulanacağı arştırılmalı; mizahi, trajik ya da soyut imgelerden hangisinin anlatımı daha güçlendirdiği belirlenmelidir.

Sözel Hiyerarşi:
Tasarımcı,afişte yer alan başlık, alt başlık, slogan gibi sözel bilgiler arasında – izleyiciyi mesajdaki önem sırasına göre yönlendirecek hiyerarşik bir yapı kurmalıdır.

Farkedilirlik:
Bazı afişler yukarıda saydığımız kriterlere uygun gibi görünseler de, etkisiz ve yavan olabilmektedirler. Böyle bir sonucu engelleyecek tek şey tasarımcının hayal gücüdür. Yaratıcı düşünce ve buluşun hiçbir kuralı yoktur. Buluş ve yaratıcılık içeren her şey, afiş tasarımınıda yansıtılabilir. Çünkü bir afiş için en önemli kriter farkedilebilmektir.

Afişteki imgelerin düzenlenmesinde şu öneriler yararlı olabilir:
1- Afişteki imge sayısı üç, iki hatta mümkünse bir ile sınırlandırılmalıdır. Başlık ya da slogandan oluşan tipografik unsur, fotograf ya a illüstrasyon ve zemin (fon) afiş üzerinde üç farklı imge olarak algılanır.
2- Afişteki sözel unsurlar mümkün olduğunca azaltılmalıdır. 3, 4 ya da 5 sözcükten oluşan başlık ve sloganlar; mesajı daha çabuk iletir. Sözel mesaj on sözcüğün üstüne çıktığında, okuma zorluğu başlar. Amerikan Reklamcılık Enstitüsü'ne göre bir dış mekan afişi, ana düşünce ve mesajını en çok altı saniye içinde iletebilmelidir.
3- Fotograf ya da illüstrasyon, afiş üzerinde mümkün olduğunca büyük bir ölçekte kullanılmalıdır. İmgeyi bütünüyle göstermek her zaman gerekmeyebilir. Sözel unsurlar ve imgeler arasında açıklayıcı, destekleyici, yorumlayıcı ya da kontrast oluşturan bir ilişki kurulmalı, yazı ile görüntü birbirini yavan bir şekilde tekrar etmemelidir
5- Süslü ve dekoratif yazılar yerine okunaklı yazı karakterleri tercih edilmelidir.
6- Renkler geniş yüzeyler halinde kullanılmalı, parlak ve canlı renkler tercih edilmeli ve renkler arasında güçlü kontraslar oluşturulmalıdır.



SKEÇ NEDİR ?


SKEÇ


Genellikle radyo ile yayımlanmak için hazırlanmış, genellikle güldürü niteliğinde kısa oyun.
İşleyeceği konuyu genişletmeden, en can alıcı çizgiler içinde veren, çoğu kez güncel olaylara ve aile sorunlarına değinen ve bir nükte ile biten kısa güldürü. Vodvil, burlesk, revü gibi, kurgu dizgesine göre ortaya çıkarılan gösterilerde yerini alır. Bugün televizyon reklamlarında da çok kullanılır.
Genellikle günlük yaşamdan alınmış bir konuyu en can alıcı çizgileriyle, dikkati çekici tiplerle, oldukça abartılmış olarak kısa bir süre içinde sunan, hızlı dizemli, espirili bir güldürü çeşidi.


http://www.nedirnedemek.com/ske%C3%A7_nedir adresinden alındı.

TRAJEDİ NEDİR


TRAJEDİ
trajedi: kişilere korku, heyecan ve acindirma telkinleriyle ders vermek amaci güden en eski tiyatro çeşididir. nazim halinde yazilmasi ve degişmez kaidelere bagli olmasi sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrilir.

trajediler genellikle beş perdelik oyunlardir. eski yunan’da,çok oynanan bu eserler 3 ve ya 6 perdelik de olabilirdi. o zamanki tiyatrolarda dekor bulunmaz,ancak sahnenin bir köşesinde olaylarin sebep ve sonuçlarini anlatan bir koro yer alirdi.

kahramanlar; kral, kraliçe, prenses, eski yunan’ın tanrı ve yarı tanrıları gibi en üst tabaka kişilerden seçilmiştir. orta tabaka ve basit halk adamlarına rastlanmaz. kahramanları arasında geçen olaylar insanların ruhi zayıflıklarını, ihtiraslarını, iradeye bağlı yüce davranışlarla çarpıştırır.

trajedilerde; olay,zaman ve çevrede birlik demek olan ”üç birlik kuralı” benimsenmiştir. trajedilerde iç içe girmiş karışık olaylar bulunmaz. ayrıntıya girmeden tek bir olay gösterilir. olayın ön ve son tarafları, sebepleri ve sonuçları gerektikçe konunun ağzından halka duyurulur. buna “olay birliği” denir. trajedi olayının bir günde (24 saat) olup bitmiş gibi gösterilmesine “zaman birliği”, tek bir şehrin

belli bir köşesinde başlayan olayin yine orada bitmesine de “çevre(mekan) birligi” denir.

trajedilerde parlak nutukları andıran yüksek ve asil bir üslup kullanılır. kaba, çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz. trajedi şairleri mısralarının derin manalı ve hikmet dolu olmasına önem vermişlerdir

trajedilerde kadere,ahlak,töre ve geleneklere üstün bir değer verilmiştir. trajedinin maksadının “insani acılarının ifade edilerek seyircilerin ruhunda korku ve merhamet uyandırılması” olduğu kabul edilmektedir.




http://www.toplumdusmani.net/modules/dictionary/detail.php?id=1771 adresinden alınmıştır.

PANDOMİM NEDİR ?


Pandomim Nedir ?


Düşünceleri ve duyguları bazı özel hareketler, tavırlar ve duruşlarla anlatan sözsüz tiyatro türü.

Pantomim (pandomim, mim, sözsüz oyun da denir), eski Yunanistan’da ortaya çıktı. Eski Yunan dünyasında İ.Ö. VI. ve V. yüzyıllarda iki ya da üç kişinin oynadığı korosuz, müziksiz, konusuz küçük oyunlarda (mimler), gerçekte yaşam, doğa ve töreler taklit ediliyordu ve bu dönemde mim, dansla, akrobasiyle, cambazlıkla iç içeydi. Kadın ya da erkek oyuncu, çevresindekileri eğ­lendirmek amacıyla alanlarda, evlerde, festivallerde bütün hünerlerini gösterirdi (Syrakuzatfr Sophronos, birkaç sahneden oluşan yazılı mim oyunları ortaya koy­muştur). Romalılar döneminde mim sanatı f arsa dönüş­tü; oyun süreleri uzadı; sahneler çoğaldı. İ. Ö. I. yy’da Liberius ve Syrius, mim sanatını büyük ölçüde geliştirdi­ler ve bu gelişme sonucunda, günümüzdeki biçimiyle pantomim türedi: Komedi ya da trajedi konularını işle­yen pantomimler, gelişmiş dekorlar içinde ve kostüm­lerle sunuluyordu. Hıristiyanlığın geliştiği dönemlerde, dinsel gelenekler ve törenlerle alay edildiği gerekçesiyle kilise, pantomime karşı amansız bir savaş açtı; hattâ, pantomim sanatçılarını aforoz etti. Bunun sonucunda pantomim sanatı büyük ölçüde unutuldu. Ama XVI. yy’da italya’da Commedia dell’Arte topluluklarının, Romalıların mimine geniş yer vermeye başlamalarının ardından, Commedia dell’Arte topluluklarının Fransa ve İngiltere’ye giderek temsiller vermeleriyle, panto­mim bu ülkelerde de tanındı.İngiltere’de John Rich, David Garrick, Joseph Garimaldi, Fransa’da da XIX. yy’da Gaspard Deburau ve Paul Legrad, pantomimin başlıca temsilcileri arasında yer aldılar. XX. yy’da Fran­sa’da Etienne Decroux “modern mim”i yaratırken, Marcel Marceau, “Bip” adını verdiği tiple, dünya çapın­da ün yaptı; Jean Louis Barrault, yüzünü bir maske gibi, bedenini de duygu ve düşüncelerini yayımlayan bir an­ten gibi kullanmasıyla, sonraki pantomimcileri etkiledi.



http://www.seyyarbilgi.com/pandomim-nedir/  adresinden alınmıştır.


TİYATRO İLE İLGİLİ TERİMLER



Perde: Tiyatro eserlerinde konunun ana bölümlerinden her birine denir.

Dekor: Tiyatroda olayın geçtiği yer ile eşyaların tümü.

Suflör: Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri sahne gerisinden, seyircilere hissettirmeden hatırlatan kimse.

Diyalog: Kişilerin karşılıklı konuşmaları.

Monolog: Tiyatro eserinde biri kişinin tek başına konuşması.

Tirad: Tiyatro oyununda kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri coşkulu uzun sözler.

Fars: Basit olay ve yergilerle dolu halk komedisidir.

Vodvil: Hareketli ve eğlenceli bir konuya dayanan alaycı, taşlamalı komedi.

Komedi Santimental: Güldürürken düşündüren, insanı duygulandıran içli komedi.

Piyes: Gerçeklere uygun, ciddi konulu dram.

Melodram: Seyirciyi heyecanlandıran, hareketli ve duygusal oyun türü.

Feeri: Masal öğelerinden yararlanılarak yazılmış tiyatro eseri.

Opera: Tüm sözleri bestelenmiş trajedi veya dram.

Operet: Sözlerinin bir kısmı müzikli, bir kısmı müziksiz olan tiyatro eseri.

Bale: Konusunu müziğe bağlı hareketlerle gösteren, konuşmanın yer almadığı tiyatro türü.

Kostüm: Oyuncuların oyun esnasındaki kıyafetleri
Rol: Oyuncuların konuşma ve hareketlerinin tümü.






https://forum.geliyoo.com/tiyatro/3546-tiyatro-ile-ilgili-bazi-terimler.html adresinden alınmıştır.